Pandeminin bizden götürdüklerinin oldukça uzun bir listesi var, elbette. Ancak pandemi sayesinde elde ettiğimiz bazı avantajları, eriştiğimiz fırsatları yadsımak da olmaz! Bu fırsatlardan belki de en etkileyicisi başka türlü erişme imkanı bulamayacağımız uzmanları canlı olarak dinleyebilmek, soru sorabilmek hatta tartışmalara katılabilmekti. İyi de pandemi bize soluklanma olanağı tanıdı, sahalara döndük diye alıştığımız, sevdiğimiz bu imkanlardan mahrum mu kalacağız? Tabii ki, hayır!
Çok dilli hibrit toplantı düzenleri sayesinde her yerden uzmanı, konuşmacıyı, üst düzey yöneticiyi toplantınızda ağırlayabilirsiniz. Siz salonunuza konuklarınızın hepsini ya da bir kısmını davet edersiniz, salona gelemeyecek olanlar uzaktan bağlanır, konuk konuşmacılarınız da uzaktan bağlanır ve sanki herkes aynı ortamdaymış gibi zahmetsiz, kesintisiz hem de çevirili olarak toplantınızı gerçekleştirebilirsiniz. Biz bu düzene: Çok dilli hibrit toplantı diyoruz. Niye hibrit derseniz, ne tam çevrimiçi ne de tam yüz yüze olmadığından…
Geleneği bozmayalım, örnekler üzerinden ilerleyelim. Bu defa deniz taşımacılığı sektöründe Akdeniz ülkelerini bir araya getiren bir toplantı düşünün, konuşulan diller de Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Arapça ve Fransızca olsun. Çok dilli hibrit toplantı için biçilmiş kaftan, isteyen salona gelir, isteyen uzaktan bağlanır, konuşmacılar dilerse uzaktan bağlanır, çevirmenlerin bir kısmı salonda olur, bir kısmı uzaktan bağlanabilir. Çağın gerektirdiği bütün esnekliği sağlayan bir sistem! Daha ne isteriz ki?
Şimdi böyle kolayca tanımladığımız için bu sistemi kim olsa başarıyla kurabilir diye düşünmenizi de istemem, yanıltıcı olur. Aslında teknik olarak böyle bir sistemi kurmak hiç de kolay değil. Bir yandan internet üzerinden bağlantıları yapmak, diğer yandan da mekanda kesintisiz iletişimi sürdürmek gerekir. Böylesi bir çalışma için öncelikle çok hızlı, sağlam ve yedekli bir internet bağlantısı şart. Yani altyapı olmazsa olmaz! Ayrıca çevrimiçi ile salonun ses ve görüntü sisteminin bağlantısını gerçekleştiren cihazların da mevcut olması gerekiyor. İş onunla da bitmiyor, bunları birbirine bağlamayı bilen, kullanılan çevrimiçi platforma ve simultane sistemine hakim bir teknik ekip de şart! Salondan sesin yanı sıra görüntünün de kesintisiz ulaştırılması için mümkünse robot kamera ve iyi bir kamera operatörünü de atlamayalım. Ama gözünüz korkmasın, biz ne güne duruyoruz? Pek çok müşterimiz için yaptığımız gibi bunların hepsini sizin için de kurarız, size de konuklarınıza sunulacak ikramları seçmek kalır.
Hibrit deyip geçmeyelim, bugün dünyanın her yerine seyahat etmeden, zahmetsizce ulaşmanın en iyi yöntemi hibrit. Ne sadece uzaktan yapılan bir toplantı kadar mesafeli, ne de sadece yüz yüze düzenlenen toplantılar kadar zahmetli ve masraflı. Bugün Japonya’dan bir uzmanın hem de Japonca olarak bir toplantınızda konuşması ya da Amerika’daki şirket CEO’sunun İstanbul’daki çalışanlara hitap etmesi hiç olmadığı kadar kolaylaştı.
“İhtiyaç bütün icatların anasıdır,” demiş İngilizler. Haklı da çıktılar. Belki pandemi yaşanmasaydı, hiç birimiz bu kadar hızlı bir şekilde çevrimiçine ve sonrasında da hibrite adapte olamayacaktık. Bugün alışkanlıklarımızdan feragat etmeden, birbirimizle görüşmeyi sürdürebilmemiz de büyük bir nimet. Hibrit bize bu olanağı sağlıyor.